2 Aralık 2012

Yazıcılar insan basabilir mi?

Doktora gitmek, ameliyat olmak veya organ beklemek, bu sorunların çözümü matbaa teknolojisinin gelişmesinde yatıyor. Artık 3 boyutlu baskı ile hemen hemen herşeyin kopyası basılabilir hale geldi.
Ne zaman olacağını henüz bilmiyoruz ama çok ileri bir tarihte insanlar belki de kendi kök hücrelerinden mürekkep üreterek ev ortamında kopya organ basabilecekler. Bu muhtemelen bizler için geçerli değil ama hayalini kurduran San Diego’da ki bir ilaç şirketi.
Claifornia’da bulunan Organovo firmasına bağlı bilimadamları Avustralyalı mühendislik firması Invetech’le elele verip bu hayali gerçekleştirmeye başladı. Keith Murphy dünyanın ilk insan dokusu basabilen bio yazıcısını geliştirmekle meşgul ekibin yöneticisi. Ekibin hedefi ilerde bu yazıcı sayesinde orjinalinin birebir kopyası insan organı basabilmek. Üç boyutlu baskı teknolojisi tıp alanına adapte ediliyor. Kullanılan mürekkep insan hücresinden oluşuyor. Organ dokusu ise özel bir jelden.



Keith Murphy:
“İki ayrı yazıcı başı ayrı materyaller basıyor, hücreler bir tarafta, dokunun şeklini veren jel diğer tarafta. Artı eksi 20mikron hata payı ile basılan hücreler birleştirildiğinde doku elde edilmiş oluyor.’‘
Son derece steril ortamda 30 kadar mühendis ve biyolog görüntülünebilir hücre yapısı ve doku iskelesi üzerinde çalışıyor. Yağlı dokudan veya kemik iliğinden alınan kök hücrelerden mürekkep elde ediliyor. Bu sayede hücrelerin aynı özellikte olması sağlanıyor. Bir milimetrelik doku için milyonlarca hücre gerekiyor. Firma kalp kası, akciğer veya damar dokusu basabiliyor ama tam bir organı basmak şu an için çok uzakta. Bunun önündeki en büyük engel henüz damar kopyalabilmenin imkansız oluşu.



Keith Murphy:
“Damar üretiminde sınırlı olanaklara sahip iseniz kalınlığı üzerinde de çalışmanız sınırlanıyor. Şimdilik 1mm’den küçük ebatlarda çalışabiliyoruz. İleride damar sistemi üretilebildiğinde daha geniş dokular üzerinde çalışmayı düşünmeye başlayacağız.’‘
Kopya organ üretiminin avantajı sıfır riskli oluşu. Hastadan alınan hücrelerle basılan organları hastanın vucüdunun kabul etmemesi gibi bir durum söz konusu değil. Bio yazıcılarla elde edilen organlar sayesinde kronik organ yetmezliği ve nakil için uygun organı beklemek ortadan kalkacak.

Bu konuda ciddi çalışmaları ve çığır açıcı fikirleri olan Anthony Atala’dan bahsetmemek olmaz. Anthony Atala “Wake Forest Institute for Regenerative Medicine” daki laboratuarında doku ve organların rejenerasyonu ve kişinin kendi kök hücrelerini kullanarak organ üretme konusunda ciddi ilerleme kaydetmiş durumda. Atala’yı bu konuya yönelten en çarpıcı istatistik ise her 30 saniyede bir doku yenilenmesi ve nakli ile tedavi edilebilecek bir hastanın ölüyor olması.  Atala’yı bu çalışmaya yönelten de yine yaşamın kendisi olmuş. Doğada hergün bir sürü salamanderin uzvu kopuyor ve birkaç gün içinde yeniden oluşuyor. Yada vücudumuzdaki ufak tefek kesikler hiçbir müdahalemiz olmadan kolayca iyileşebiliyor. Anthony Atala’nın yapmaya çalıştığı ise önce hastadan rejenere olması istenen dokudan birkaç hücre almak ve bu hücreleri dokunun yada organın şekline ve görevine göre eğiterek çoğaltmak. Atala’nın bir başka projesi ise mürekkep yerine hücreleri kullanan bir printer ile organ çıktısı almak. Kısa vadede çok zor görünen bu fikirler belkide geleceğin tedavi yöntemleri olacak.


Atılan bu adımlar organ mafyasının sonunu getirir mi bilinmez ama korsan organ basımıda akıllara gelmiyor değil J
 

( http://tr.euronews.com   ve   http://www.ted.com   sitelerinden yararlanılmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder